Ellerin hiç büyümeyecek çocuk,
Pabuçların ilk günkü gibi taze duracak;
Bir köşede,
Hangi köşede olduğunu bilmeden.
Bilmek de istemem,
Ayaklarına hep büyük gelecek!
İsmin hiç olmayacak çocuk,
İsimsiz kahramanlar gibi.
Demeyeceğim kimseciğe, hiç kimseciğe;
Anlamayacaklar çünkü
Benim gözlerimle bakmayacaklar sana,
Kanlı ellerimle dokunamayacaklar…
Soğuk metaller değerken tenine,
Ah çocuk,
Benim kalbimde çarmıha gerilmektesin, kimseciğin değil.
Kimsecikler duymayacak,
Bir kuzgununun başında kara sayhalar akıttığını.
Boynunun önüne düştüğü anda,
İsteri yağmurları yağacak;
Ben titreyeceğim, soğuğa kesmiş vücudunun her kare parçasında.
Sövgüler dizeceğim Elfler Kralına, sövgüler…
Yine de demeyeceğim kimseciğe
Kalbimde bir Sührab’ın ölüşünü!
Sen hep düşerken,
Benim düşmemem için, düşmeye devam edeceksin çocuk.
Annen ölüm uçurumu olacak Oidipus’un kucağında.
Kalbimde bir makam yapacağım adına,
Kahramanlara yakışır,
Ve duracağım, her sabah, hep düştüğün saatte önünde,
Dizlerin acımayacak.
Refik Şamil